25 Şubat 2013 Pazartesi

BOŞANMA VE KAYIP.... YALNIZ EBEVEYNLER...Bazen işler yolunda gitmeyebilir...

AYRILIK, YAŞAMIN HER ANINDA VAROLAN BİR GERÇEK.
Bir  zamanlar birbirlerini severek ve anlaşarak evlenen çiftler de zamanla değişebiliyor.  Bu değişimler birbirleriyle örtüşmediğinde ve yeni beklentiler karşılık bulamadığında anlaşmazlık, sonunda da ayrılık kaçınılmaz oluyor. 
Sonrasında iş, sağlıklı bir şekilde ayrılmaya kalıyor.  Çiftlerin çocuğu/çocukları varsa, boşanmanın “sağlıklı” gerçekleşebilmesi daha büyük önem kazanıyor çünkü ayrılmalarda çiftler kadar çocuklar da hassaslaşıyor.
Çocuğu ayrılığa hazırlamak ve ayrılıktan sonra günlük yaşamına herhangi bir zarar vermeden devam etmesini sağlamak, çaba gerektirir.  Ancak öncelikle, çocuğun bu gerçekliğin bilincinde ve farkında olması gerekir.

BOŞANMA SÜRECİNDE EBEVEYNİN ROLÜ
      Ayrılık ve boşanma sürecindeki ebeveynlerin kararlarını netleştirdikten sonraki adımları, bu olayı çocuklarına açıklamaktır.  Çocuğun veya çocukların yoğun olarak anne veya babadan biriyle yaşayacakları yeni bir hayat düşünülecek olursa, yapılacak ilk açıklamalar tek ebeveyn olma yolunda atılmış ilk adımlardır.  Çocuğa verilecek mesajlar, anne baba tarafından ortak bir dile sahip olmalı ve tutarlılık taşımalıdır.  Bu mesajların içeriği en temel olarak, çocuğa kararın net olarak açıklanması, bu sürecin çocuğun kendisiyle ilgili herhangi bir durumdan kaynaklanmadığının anlatılması, onun “suç” u olmadığının belirtilmesi ve tüm duygularının dinlenmesi, güvenlik duygusunun garantilenmesi olmalıdır.  Boşanmanın anne baba arasında bir durum olduğu, çocuğun temel güven duygusunu göz önünde bulundurarak, bundan sonra da sevileceği, sahiplenileceği ve korunacağı mutlaka belirtilmelidir.
        Yapılan ilk açıklamaların ardından başlayan tek ebeveynli hayat, ebeveyn ve çocuk için daha önce tecrübe dilmemiş olan yeni bir süreçtir ve her iki tarafın da adaptasyonu için zaman gerekir.

KAYIP SÜRECİNDE EBEVEYNİN ROLÜ
        Annenin veya babanın kaybı bir çocuğun hayatında yaşadığı en acı tecrübelerdendir.  Kontrolsüzlük ve çaresizlik duygularının eşlik ettiği hüzün ve yas, bireyin tüm hayatında etkili olur.  Böylesi güçlü bir olay karşısında ebeveyn kendi duygusal karmaşası içinde çocuğu için duyduğu sorumluluk duygusuyla oldukça zor anlar yaşayabilir. 
        Boşanmada olduğu gibi kayıp sürecinde de çocuğun anne babasının “yolculukta” veya “iş gezisinde” olmadığını bilmeye hakkı vardır.  Bu konuda yapılacak doğru olmayan açıklamalar, çocuğun eninde sonunda yaşayacağı yası erteleyeceği gibi, açıklamayı yapan ebeveynine olan güvenine de zarar verir.

ÇOCUKLAR NASIL ETKİLENİR?
      Her iki durumda da çocukların gösterdiği tepkiler benzerdir.  Ancak ölümle yaşanan ayrılık süreci daha yoğun bir acıyı beraberinde getirir ve ölen ebeveynin yokluğunun yarattığı güvensizlik, yalnızlık, terkedilmişlik ve özlem duyguları çocuğun iç dünyasında daha büyük tehditler oluşturur.  Çocukların boşanma veya ölümle gelen ayrılıktan etkilenme derecelerini belirleyen faktörlerin içinde, ebeveynler arası ilişkinin kalitesi, boşanma veya ölüm öncesinde yaşanan durumlar , ebeveynlerin bu konuda yaptığı açıklamalar yer almaktadır.  Bildikleri aile düzeninin değişiyor olması, aile bireylerine duydukları bağlılık hissinin şekil değiştirmesi, sevilme, korunma ihtiyaçlarıyla ilgili kaygıları ve ebeveynler arası yaşanan anlaşmazlık, çocukların süreç içinde stres yaşamalarına sebep olan faktörlerdendir.
        Her çocuk, ayrılık sürecini kişilik özellikleri, ebeveyn tutumu gibi faktörlere bağlı olarak farklı farklı yaşasa da bazı tepkiler ortaktır.  Kimi çocuklar ayrılık sürecini reddederek veya sessiz kalarak yaşarken, kimileri yeni durumla baş etme becerilerindeki eksiklikler nedeniyle daha küçük yaşlara ait (parmak emme, alt ıslatma, bebeksi davranışlar) davranışlar sergileyebilir.  Yaşanan kaygı verici durum nedeniyle baş, karın ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler de duygusal karışıklığa eşlik edebilir.
        Okul öncesi dönemde yaşanan kayba veya boşanmaya bağlı durumlardaki en büyük tehdit; çocuğun bırakılma, terkedilme, sevilmeme durumlarıyla ilgili yaşadığı kaygıdır.  Bu dönemde yerleşmeye başlayan temel güven duygusu göz önüne alındığında, boşanmayla evden ayrılan ebeveynin belirlenen rutinler çerçevesinde ilgisini, sevgisini göstermesi, varlığıyla çocuğun hep korunacağı, sevileceği mesajını iletmesi oldukça önemlidir.  Kayıpta yaşanan terkedilmişlik ve özlem duyguları ise bu sürecin doğal adımlarıdır ve yas, öfke gibi duygularla ifade edilmesi beklenir.  Bu yaş çocuklarının yoğun yaşadığı suçluluk duygusu ise mutlaka gözlenmeli, ayrılık veya ölümde kendisinin bir etkisi olmadığı anlatılmalıdır.  Çocuklar bazen yaptıklarından dolayı cezalandırıldıklarına inanabilirler, doğa üstü güçlerin bu sonuçları doğurduğunu düşünebilirler.  Bu noktada çocuğun yaşadığı suçluluk duygusu zarar verici boyuta ulaşabilir.  Ayrılık ve kaybın net olarak açıklanması bu duygunun azalmasına yardımcı olabilir.  Tüm bu hayalleri “safsata” olarak değerlendirmeden dinlemek, ancak cesaretlendirmemek önemlidir.
        Daha büyük yaş gruplarıysa boşanma ve kayıp durumlarını mantıklı bir çerçeve içine oturtabilirler.  Ancak bu dönemde oluşan “neden ben?” sorularıyla artan öfkeleri ve kaygıları yine net ve doğru yapılacak açıklamalarda yanıt bulabilir. Tek ebeveynli hayatın getireceği zorluklar, onların da yeni sorumluluklarla karşı karşıya kalmasına neden olacağından, tüm bu değişimlere ayak uydurmaları zaman alabilir.  Yaşadıkları ebeveynden farklılık gösteren bireysel özelliklere saygı göstermek, ev, oda, okul değişikliğinde fikirlerini almak, yeni sosyal ortam, arkadaşlık ilişkileri ve bazen akademik durumlarda yaşanabilecek aksaklıklara duyarlı olabilmek oldukça önemlidir.
TEK EBEVEYN OLMAK
        Günümüz şartlarında ebeveyn olmak maddi manevi pek çok yükümlülüğü beraberinde getirirken, tek ebeveyn olmak tabii ki bazı açılardan daha zorlayıcı ve yorucu olabilir.  Ancak çekişmesiz, gürültüsüz bir ev ortamının sağlıklı yapısı doğal olarak çocukların hatırı için yürütülen evliliklerden daha yapıcıdır. 
        Öncelikle tek ebeveynlerin kendilerinin de iyi çocuk yetiştirebileceklerine inanmaları ve bu güveni kendilerinde duymaları işleri daha da kolaylaştıracaktır. 
        Boşanma veya ölüme bağlı olarak kurulan tek ebeveynli hayat içinde, çocuğunuza bir şeyleri eksik, yarım ya da az sunuyor duygusunu yaşayabilirsiniz.  Bu duygu, çoğu zaman çocuğunuza maddi imkanlar sunarak, onu bu anlamda kendini değerli hissettirerek, onu gereğinden fazla oyuncağa, giysiye, hediyeye boğarak ortaya çıkabilir.  Oysa bunun yerine çocuğunuzla beraber geçireceğiniz kaliteli zaman ona daha iyi gelecektir.  Kaliteli zaman süre olarak çok uzun olmasa da beraber seçilecek zevkli etkinliklerle keyifli bir beraberliğe dönüşecek ve iki taraf da bu anı yoğun olarak yaşayıp, zevk alacaktır.  Önemli olan bu etkinliğin, iki tarafın da istediği anda ve içerikte yapılıyor olmasıdır.
        Ayrı ayrı düşünüldüğünde hepsi karmaşık ve zahmetli görünen tüm annelik veya babalık becerileri, tek ebeveynler için de geçerlidir.  Unutulmamalıdır ki, ebeveynin kendine, yeni sisteme alışmak için zaman tanıması hayatı biraz daha kolaylaştıracaktır.
YALNIZ EBEVEYNLER ŞU NOKTALARA DİKKAT EDERLERSE AİLE MUTLULUĞUNU DAHA ÇABUK VE SAĞLAM KURABİLİRLER.
·        Yeni ev düzeninizde açık ve net sınırlar koyun.  Çocukların sınıra ve düzene ihtiyaçları vardır.  Beklenti ve görüşlerinizi açıkça belirtin ki onlar da nasıl davranmaları gerektiğini, yanlış davranmadan da öğrenebilsinler.
·        Tek ebeveyn olmak oldukça yorucu ve yüklü bir iştir.  İşleri olabildiğince paylaşın ve gerektiğinde yardım istemekten çekinmeyin.
·        Sevgi dolu ve duygusal anlamda besleyici bir ev ortamı hazırlayın.  Çocuklarınızı ne kadar çok sevdiğinizi ve gurur duyduğunuzu onlara sık sık anlatın.
·        Kendinizle ilgilenmekten ve kendinize zaman ayırmaktan asla vazgeçmeyin.  Tüm hayatınızı çocuklarınıza “adar” şekilde yaşamak kısa sürede enerjinizi tüketeceği gibi ihtiyacınız olan dinginlik ve rahatlığı da ortadan kaldıracaktır.
·        Güvenebileceğiniz bir sosyal destek sistemi oluşturun.  İçinde anneniz, babanız, akrabalarınız veya yakın dostlarınızın yer alacağı, güç durumlarda bir telefonla ulaşabileceğiniz yakınlarınız size güven verecektir.
·        Çocuğunuz durumu ne kadar olgun karşılamış olursa olsun, ona arkadaşınızmış gibi davranmayın.  Çocukların her zaman anne babalarına ihtiyaçları vardır ve onlar istediklerinde zor anlarında arkadaşlarıyla birlikte olmayı seçebilirler.
·        Yeni hayatınız ve düzeniniz hakkında gerçekçi beklentiler ve amaçlar ortaya koyun.  Hangi şartlar altında sizi ve çocuklarınızı neler beklediği konusunda sahip olacağınız öngörüler, herhangi bir durumla karşı karşıya kaldığınızda daha soğukkanlı davranmanızı sağlar.
·        Hata yapabileceğiniz veya her şeyin her zaman yolunda gitmeyeceği konusunda kendinizle barışık olun.  Uyum sağlayabilmeniz için kendinize zaman tanıyın ve elinizden gelenin en iyisini yaptığınıza inanın.
·        Doğum günleri, yılbaşı tatiller gibi özel günlerin rutinlerini tamamen ortadan kaldırmak yerine yeni kutlama rutinlerini belirleyin ve eski rutinlerin de anılmasına saygı gösterin.
·        Akrabalarınız ve aile bireyleriyle görüşmeyi sürdürün.  Bu hem çocuğun ailenin sürekliliği konusunda  kendini güvende hissetmesini sağlar hem de yalnız kalınmadığı mesajını çocuğa ulaştırır.
·        Tek ebeveyn olmanın ne kadar zahmetli bir şey olduğunu söylemek veya diğer ebeveyn hakkında olumsuz yargılarda bulunmak, çocuğun aklında oluşturmaya çalıştığı ebeveyn rolüne zarar verecektir.
·        Çocuğunuza uygun olmayan sorumluluklar vermeyin.  Özellikle kültürümüzde çok rastlanan erkek çocuklarına “evin erkeği” rolü çocuk için oldukça ağır bir sorumluluktur.  Bu, çocuğun yaşının hayatını yaşanmasına ve bireyselleşmesine engel olabilir.
·        Tek kalan ebeveynler kendi rolleri dışında kalan diğer rolü de üstlenmeye çalışırlar.  Ancak bu rol karmaşası hem ebeveyni yorar hem de çocuğun aklının karışmasına neden olur.  Dolayısıyla her ebeveyn kendi rolünü üstlenmeyi sürdürmeli ve her türlü sorumluluk ve işi tek başına halletmeye çalışmanın zorluğunu ve yıpratıcılığını unutmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sorunuz varsa cevaplayabilirim

Ev Ödevleri